NUH TUFANI - CUDİ ⛰️

Nuh tufanı

🌊 Nuh Tufanı ve Ebedi Sığınak: Cûdi Dağı

İnsanlık tarihinin ve inanç sistemlerinin ortak hafızasında derin izler bırakan Nuh Tufanı, sadece bir felaket anlatısı değil, aynı zamanda ilahi adalet ve kurtuluşun güçlü bir sembolüdür. Hazreti Nuh'un (a.s.) tebliğine kulak asmayan kavmin helak edilmesiyle sonuçlanan bu büyük olay, Kutsal Kitaplarda detaylı bir şekilde anlatılır.

Tufan öncesinde Allah'ın emriyle Nuh'un Gemisi inşa edilmiş, her canlı türünden birer çiftin ve inananların kurtuluşu için bir sığınak olmuştur. Gofer ağacından yapılan bu heybetli yapı, yükselen suların ortasında umudu taşımıştır.

Tufan sona erdiğinde, suların çekilmesiyle geminin karaya oturduğu yer de inanç ve mitoloji tarihinde merkezi bir konuma oturmuştur. Kur'an-ı Kerim, geminin "Ey yer, suyunu yut ve ey gök suyunu tut! Su çekildi, iş bitirildi. Gemi Cûdi'ye oturdu..." (Hûd, 44) ifadeleriyle Cûdi Dağı'na indiğini açıkça belirtir. Bu dağ, günümüzde Türkiye'nin Şırnak il sınırları içinde yer alan bölgeyle ilişkilendirilmektedir.

Tevrat'ta geminin Ağrı Dağı (Ararat) bölgesine oturduğu belirtilse de, İslami kaynaklar ve bölge halkının binlerce yıllık anlatıları Cûdi Dağı'nı tufanın bittiği ve yeni bir başlangıcın yapıldığı mübarek yer olarak işaret eder. Bu dağ, sadece coğrafi bir nokta değil, aynı zamanda manevi bir mirasın ve tüm kötülüklerden sonra gelen ilahi merhametin anıtıdır. Nuh Tufanı, Cûdi Dağı ve Nuh'un Gemisi, inanç temellerini oluşturan, ibretlik derslerle dolu bir hikayenin üç ayrılmaz parçasıdır.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski